Haber

Mehmet Şimşek Daha Önce Yapmıştı: Türkiye’nin FATF Gri Listesi Dışında Kalması Ne Demektir?

Türkiye, yaklaşık 20 aydır Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) Mali Eylem Gücü’nün (FATF) gri listesinde yer alıyor. Gri listede olmak dış finansmanın önündeki en değerli engellerden biri olurken, listede yer alan ülkelerin ‘kara para’ ile ilişkileri yakından takip ediliyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, FATF’nin 20 Temmuz’da yayınladığı son raporunda, Türkiye’nin 40 FATF standardının 39’una uyduğunu belirterek, gri listeden çıkmaya kararlı olduklarını belirtti.

Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda da çalışma arkadaşları olan Bakanlara teşekkür etti.

21 Ekim 2021’de FATF, Türkiye’yi “kara para aklama ve terörün finansmanını önleme” konusundaki “yetersizlik” nedeniyle gri listeye aldı. Türkiye’nin gri listeden çıkarılması neden bu kadar önemli?

DW’den Pelin Ünker’e göre FATF, yani Mali Eylem Görev Gücü, kara para aklama, terörizmin finansmanı ve diğer mali suçlarla mücadele amacıyla G7 ülkelerinin öncülüğünde 1989 yılında kurulmuş uluslararası bir örgüt. 39 üye ülke ve bölgenin bulunduğu örgüte Türkiye 1991 yılında üye olmuştur.

FATF, suçtan arınmış bir finansal sistem için standartlar belirler ve ülkeleri buna uymaya çağırır. Dünya çapında 200’den fazla ülke FATF’nin çağrısına uyma sözü verdi.

FATF, kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede “yetersiz” olan ülkeleri belirlemek için yılda üç kez inceleme toplantıları düzenler.

FATF, internet sitesinde yaptığı tanımda, ‘gri liste’deki ülkeleri ‘yakından’ izlediğini belirtiyor. Suç gelirleriyle mücadele ederek iyileştirmeler yapacaklarını belirten ülkeler, ‘gri liste’ olarak da adlandırılan ‘Yüksek Risk Altındaki Ülkeler’ listesine resmen dahil ediliyor. Gri listedeki ülkeler, belirli bir süre içinde eksiklikleri giderilerek ve gerekli adımlar atılarak listeden çıkarılabilir.

Ancak FATF tavsiyelerine uymayan ve suçun finansmanında işbirliği yapmayan İran, Kuzey Kore ve Myanmar gibi ülkeler ‘kara listeye’ alınıyor.

FATF, Ekim 2021’de Türkiye’yi gri listeye aldı. 2022’deki değerlendirmelerde Türkiye gri listede kaldı. Zimbabve bu değerlendirmelerde listeden çıkmayı başardı.

FATF Lideri Marcus Pleyer, Türkiye’nin bankacılık, altın, değerli taşlar ve gayrimenkul gibi ‘yüksek riskli’ sektörlerdeki gri listesini düzenlemesi gerektiğini belirtmişti.

Oyuncu, Türkiye’nin Al Kural ve IŞİD gibi BM’nin terör listesinde yer alan gruplarla ilgili para transferlerini izlemesi gerektiğini ve Türk hükümetinin “gerekli tüm adımları atmak için üst düzey siyasi taahhütlerde bulunduğunu” söyledi.

Türkiye’nin listeye alınmasında varlık barışı düzenlemeleri ve yabancılara konut satışlarının etkili olduğu düşünülüyor. Ayrıca yargı bağımsızlığı da bu liste için değerli kriterlerden biri olarak görülüyor.

Türkiye’nin yanı sıra Arnavutluk, Barbados, Birleşik Arap Emirlikleri, Burkina Faso, Cayman Adaları, Cebelitarık, Fas, Filipinler, Güney Sudan, Haiti, Jamaika, Kamboçya, Kongo Cumhuriyeti, Mali, Mozambik, Panama, Senegal, Suriye, Tanzanya, Uganda, Ürdün ve Yemen var.

2011 yılında da gri listede yer alan Türkiye, 2014 yılında yapılan düzenlemelerin ardından yeniden Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek’in görev süresi boyunca listeden çıkarıldı.

Gri listede olmak yabancı bankalara ve yatırımcılara olan ilgiyi de etkiliyor. Gri listedeki ülkeler, uluslararası yatırımları çekmek için prestij kaybediyor olarak görülüyor. Bankacılık süreçlerini de olumsuz etkileyen gri liste, ithalat-ihracat yapan firmaların ekstra kontrollere ve yükümlülüklere maruz kalmasına neden oluyor.

Türkiye gibi ‘dış finansman ihtiyacı yüksek’ ekonomilere yabancı yatırımcıların ilgisi azalırken, dış ticaret ve pazar payları da olumsuz etkileniyor.

Uzmanlara göre gri listede kalmaya devam etmek Dünya Bankası gibi kurumların bir süre sonra finansman sıkıntısı yaşamasına neden olabilir.

Bu açıdan Mehmet Şimşek’in de vurguladığı FATF’nin 20 Temmuz tarihli Türkiye değerlendirme raporunda ‘iyileştirme yönünde olumlu adımlar atıldığını’ ve 6 başlık altında yeniden derecelendirildiğini de belirtmekte fayda var.

Raporda Türkiye, kar amacı gütmeyen kuruluşlar üzerindeki kontrolleriyle “kısmen uyumlu”dan “büyük ölçüde uyumlu” hale geldi.

Bazı finansal olmayan işletmeler ve meslekler (DNFBP’ler) için tavsiye ‘büyük ölçüde uyumlu’ya yükseltilirken, yeni teknolojilere ilişkin tavsiye ‘büyük ölçüde uyumlu’dan ‘kısmen uyumlu’ya düşürüldü. Politik Olarak Etkili Bireyler (PEP’ler) ve finansal kurumların düzenlenmesi ve denetlenmesi konularında da tavsiyeler tam olarak yerine getirildi.

“Gelişmeler olumlu ama daha gidecek çok yolumuz var”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu